Düşünüyorum, düşünüyorum… Bir sezon olsun gün yüzü görmedi bu taraftar. Baştan sona sorunsuz geçen bir tek Ersun Yanal sezonu vardı hatırladığım. Zaten onun da sonu hüsran olmuş, Yanal’ın terk-i diyar eylemesiyle rüya son bulmuştu.
Yeni sezonda günah keçisi Fuat Çapa’ydı ama kulüpte ters giden başka şeyler de olduğu belliydi. Karagümrük maçının son anlarında locada yaşanan tartışmanın ardından, düğüm çözülmeye, gerçek sorunlar su yüzüne çıkmaya başladı.
Sahadaki başlıca sorun futbolcular arasındaki gruplaşma. Eskilerle yeniler, yeni gelenler arasında yönetimin getirdikleriyle Çapa’nın getirdikleri gibi bir bölünme var. Formsuzlukları, transferlerin beklentinin gerisinde kalması işin tuzu biberi.
Yönetimin durumu da onlardan farklı değil. Davul Başkan Fatih Mert’te, tokmak maddi gücü sağlayan Fuat Koca’daydı başından beri. Locada yaşanan olayın faturası Mert’e yakın Tamer Acar’a kesilince, Mert ile Koca arasına kara kedi girmiş oldu. Yeni teknik direktör seçimindeki fikir ayrılığı da safları iyice keskinleştirdi.
Mert’in sosyal medyadan yaptığı kongre çıkışına, Koca başkanlık koltuğuna geçme sinyaliyle yanıt verince, kendini yeni bir kaosun içinde buldu Ankaragücü. Zaten sahada takım kötü giderken bir de yönetimin bölünmesi işleri çok daha zora soktu. Taraftar iyi bir hocanın hızla göreve başlamasını ve takımın bir an önce toparlanmasını bekliyor ama yönetimdeki kaos çözülmeden, Ankaragücü’nün huzura ermesi, maçlarını kazanmaya başlaması mümkün değil.
Peki şimdi ne olacak? Ligde 10 hafta geride kaldı. Ankaragücü 8 maçını oynadı, 2 puanda kaldı. Gidişat kötü olsa da 40 maçlık maratonda umutsuzluğa kapılmak için henüz erken. Takım iki maç peş peşe kazansa işler yoluna girmeye başlar. Ama o nasıl olacak derseniz, işte o pek de kolay değil bu şartlarda.
Sahadaki kadro çok kırılgan. Rakip takım biraz risk alıp gol için bastırmaya başladığı anda golü bulması azami 10 dakika. Öne geçilen Erzurum maçı 5 dakikada yenilen iki golle kaybedildi. Rize maçı 3-1’den bir anda 5-3’e geldi. Alper büyük umutlarla alındı ama hala zincirin en zayıf halkası. Çekici’nin nasıl bir futbolcu olduğunu hala anlamadık. Adzic gün geçtikçe kayboluyor, Diousse ve Lukasik gözden düşüyor, Panitsil saman alevi olmaktan öteye geçemiyor. Bolingi savaşçı ama gol becerisi düşük, Börven ise tam tersi gol becerisi yüksek ama hiç savaşmıyor.
Ve geliyorum zurnanın zırt dediği yere, TFF’nin bütçe limitlerine. Çekici transferi, limitin son bölümüyle yapıldı hatırlarsınız. Yani değil futbolcu takviyesi, teknik direktör transferi bile sıkıntılı bu nedenle. Şimdi Fuat Çapa’nın Kasımpaşa’da göreve başlatması tazminat konusunda bir miktar rahatlama sağlayacaktır kuşkusuz. O rahatlamayla teknik adam sorunu çözülür ama ara transfer döneminde nasıl bir çare bulunacak, çok merak ediyorum. Zira gözden düşen futbolcuları göndermek de paralarını vermeden mümkün değil.