Hakem hataları, puansız biten maçlar, korona belası…
Hakikaten nedir bu Ankaragücü’nün çektiği? Her seferinde “Bu son olsun, bu son!” şarkısını söylüyoruz ama kabus bir türlü bitmiyor.
Her şeye rağmen, iyi oynayan bir takım vardı sahada. Hep bireysel oynadığı için eleştirdiğim Saba, takım oyununa adapte olmaya başladı. İlk kez 90 dakika forma şansı bulan Atakan, yenilen golde rakibini kaçırdı ama onun dışında görevini iyi yaptı, kadroya girdiği anda sırıtmayacağını gösterdi.
Erdi her maç daha iyi oynuyor ve “ben bu formayı bırakmam” mesajı vermeye devam ediyor. Ricardo, Pazdan, Diousse da görevlerini hakkıyla yaptı.
Sakatlıkları bitmek bilmeyen Sarlija, idman eksiğiyle çıktığı maçta Kitsiou’nun yokluğunda sağ bek oynadı ve aksadı. İlk yarının uzatmalarında o çalımı yemese, Ankaragücü yüksek olasılıkla puanla dönmüş olacaktı.
Yine sakatlığın ardından sahalara dönen Bolingi’nin kaçırdığı goller evlere şenlik. Börven “gol kralı” kontenjanından ilk 11’de yer almaya devam ediyor ama Ankaragücü’nün santrforu daha fazla mücadele etmeli, rakibi zorlamalı. “Emre iyi mi kötü mü?” sorusuna vereceğim yanıt, “Benim beklentim zaten bundan fazlası değil” olur.
Sol bekte ise Atila, Pinto’dan forma kapma şansını iyi kullanamadı, özellikle hücumda yaptığı ortalarla saç baş yoldurdu.
Oyuna yedekten giren Voca, şu ana kadar kendisinden beklenenlerin çok gerisinde. Orkan’ın ise yetenekleri ortada ama futbol oynamaya devam edecek mi, yoksa bırakacak mı artık bir karar vermeli.
Yedinci hafta sonunda takım 1 puanda kalınca, ister istemez teknik direktör tartışması başlıyor tüm mecralarda. Ankaragücü’ne İsmail Kartal’dan sonra gelmeyen kalmadı. Artık bu kısır döngüye bir son vermek, göreve getirilen teknik adamlara güvenmek gerekiyor.
Sezon başından beri takımın üst üste iki hafta maç yapamadığını, rakiplere göre iki maçının da eksik olduğu unutmamak gerek. Farkındayım, geçen sezon olduğu gibi yine “ha bu maç ha gelecek maç” diye diye haftalar geride kalmaya başladı ama… biraz daha sabır! Yoksa her gelecek yeni hoca, takım için yeni bir adaptasyon süreci ihtiyacı